Madopar® 125 mg Tablet
Levodopa + Benserazid HCl
Tablet
Formülü
Bir tablet 100 mg levodopa ve 25 mg benserazide eşdeğer miktarda benserazid hidroklorür içerir. Diğer maddeler: Demir oksit kırmızı (E 172).
Farmakolojik Özellikleri
Farmakodinamik özelikler
Beyinde nörotransmiter olarak rol alan dopamin, parkinsonlu hastalarda bazal ganglionlarda yeterli miktarda bulunmamaktadır. Dopamin’in kan-beyin engelini geçebilme yeteneği çok sınırlı olduğundan, yerine koyma tedavisi dopamin’in metabolik prekürsörü olan levodopa uygulanarak gerçekleştirilir. Uygulama sonrası, levodopa vücutta gerek serebral gerekse ekstraserebral dokularda hızla dopamine dekarboksile olur. Sonuç olarak, uygulanan levodopa’nın çoğu bazal ganglionlara ulaşamaz ve periferde oluşan dopamin sıklıkla istenmeyen etkilere neden olur. Bu nedenle, levodopa’nın ekstraserebral dekarboksilasyonunun inhibe edilmesi özellikle istenir. Bu levodopa ile periferik dekarboksilaz inhibitörü olan benserazidin aynı anda uygulanması ile sağlanır. Madopar bu iki maddenin 4:1 oranında kombinasyonu ile oluşturulan bir ilaçtır. Klinik çalışmalarda ve terapötik kullanımda bu oranın optimal sonuçlar sağladığı kanıtlanmıştır. Bu kombinasyon, tek başına yüksek dozlarda uygulanan levodopa kadar etkilidir.
Farmakokinetik özellikler
Absorpsiyon
Levodopa başlıca ince barsağın üst kısımlarından absorbe olur ve buradaki absorpsiyon bölgeden bağımsızdır. Madopar tablet alımından yaklaşık 1 saat sonra, levodopa’nın maksimum plazma konsantrasyonlarına ulaşılır.
Madopar tabletten levodopa’nın mutlak biyoyararlanımı % 98’dir (%74-112 aralığında). Levodopa’nın maksimum plazma konsantrasyonu ve levodopa absorpsiyon miktarı (EAA) dozla orantılı olarak artar (50-200 mg levodopa).
Gıda alımı, levodopa’nın absorpsiyon oranı ve miktarını azaltır. Madopar tablet standart bir öğünden sonra uygulandığında doruk levodopa plazma konsantrasyonu % 30 daha düşüktür.
Levodopa absorpsiyon miktarı ise %15 azalır.
Benserazidin parkinson hastalarına uygulanmasını takiben yaklaşık %58’i hızla absorbe olur ve levodopa ile birlikte uygulanması benserazid absorpsiyonunun hafiçe artmasına neden olur.
Dağılım
Levodopa kan-beyin engelini doyurulabilir bir transport sistemi ile geçer. Plazma proteinlerine bağlanmaz ve dağılım hacmi 57 litredir. Levodopa’nın serebrospinal sıvıdaki EAA’ı, plazmadakinin %12’si kadardır.
Levodopa’nın tersine, benserazid terapötik dozlarda kan-beyin engelini geçmez. Başlıca böbrek, akciğer, ince barsak ve karaciğerde toplanır.
Metabolizma
Levodopa iki ana yolak (dekarboksilasyon ve O-metilasyon) ve iki küçük yolak (transaminasyon ve oksidasyon) ile metabolize olur.
Aromatik amino asit dekarboksilaz, levodopa’yı dopamin’e çevirir. Bu yolağın başlıca son ürünleri homovanilik asit ve dihidroksifenilasetik asittir. Katekol-O-metil transferaz (COMT), levodopa’yı 3- O-metildopaya metiller. Bu ana plazma metabolitinin eliminasyon yarı ömrü 15 saattir ve terapötik dozda Madopar alan hastalarda bu hızlanır.
Benserazid ile birlikte uygulandığında levodopa’nın azalmış periferik dekarboksilasyonu, levodopa ve 3-O-metildopanın plazma seviyelerinin artışı ve katekolamin (dopamin, noradrenalin) ve fenolkarboksilik asidin (homovanilik asit ve dihidroksifenilasetik asit) plazma seviyelerinin azalması olarak yansır. Benserazid, barsak mukozası ve karaciğerde trihidroksibenzilhidrazine hidroksillenir. Bu metabolit aromatik amino asit dekarboksilazın güçlü bir inhibitörüdür.
Eliminasyon
Levodopa dekarboksilazın periferik inhibisyona uğradığı durumda, levodopa’nın eliminasyon yarıömrü yaklaşık 1.5 saattir. Parkinson hastalığı olan yaşlılarda (65-78 yaş) eliminasyon yarıömrü biraz daha uzundur (yaklaşık %25). Levodopa’nın plazmadan klerensi yaklaşık 430 mL/dak’dır.
Benserazid hemen hemen tamamen metabolize olarak elimine olur. Metabolitler esas olarak idrarla (%64) ve daha az miktarda feçesle (%24) atılır.
Endikasyonları
Madopar parkinson hastalarının tedavisinde endikedir.
Kontrendikasyonları
Levodopa veya benserazide karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalara Madopar verilmemelidir. Madopar non-selektif monoamin oksidaz (MAO) inhibitörleri ile birlikte verilmemelidir. Ancak, selejilin gibi selektif MAO-B inhibitörleri veya moklobemid gibi selektif MAOA inhibitörleri kontrendike değildir. MAO-A ve MAO-B inhibitörleri kombinasyonunun etkisi, nonselektif MAO inhibisyonuna eşittir. Bu nedenle bu kombinasyon Madopar ile birlikte verilmemelidir (Bkz. İlaç Etkileşmeleri). Madopar dekompanse endokrin, renal veya hepatik fonksiyon; kardiyak bozukluklar; psikotik komponenti olan psikiyatrik hastalıklar veya dar açılı glokomu olan hastalara verilmemelidir. Madopar 25 yaşın altındaki hastalara verilmemelidir (iskelet gelişimi tamamlanmış olmalıdır). Gebe kadınlara veya yeterli doğum kontrolü uygulamayan, çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlara Madopar verilmemelidir. (Bkz. Gebelik ve Emzirme Döneminde Kullanımı).
Madopar alan bir kadın hastada gebelik meydana gelirse, ilaç hemen kesilmelidir.
Uyarılar / Önlemler
Levodopa’nın benserazid ile birlikte kullanılması, levodopa’nın dekarboksilasyonuna bağlı olarak periferdeki etkilerini (bulantı, kusma) artırır. Ancak, benserazid levodopa’nın santral etkilerine bağlı advers etkileri azaltmaz. Çünkü, benserazid, beyine daha çok levodopa ulaşmasını ve daha çok dopamin oluşmasını sağlar. Benserazid içeren levodopa preparatları ile bazı advers Santral Sinir Sistemi (SSS) etkileri (ör. diskinezi (istem dışı hareketler)) sadece levodopa içeren preparatlara göre daha düşük dozlarda ve daha hızlı meydana gelebilir. Yaşlılar levodopa’nın SSS etkilerine daha duyarlı olabilir.
Hassas bireylerde aşırı duyarlılık reaksiyonları gelişebilir.
Teorik olarak levodopa’nın intraoküler (göz içi) basıncı yükseltme potansiyeli olduğundan, geniş açılı glokomu olan hastalarda intraoküler basıncın düzenli olarak ölçülmesi önerilir.
Madopar mental rahatsızlıklara neden olabilir. Bu reaksiyonların, levodopa uygulamasını takiben beyinde dopamin miktarının artmasına bağlı olduğu düşünülmektedir. Tüm hastalar intihar eğiliminin eşlik ettiği depresyon gelişimi bakımından dikkatle izlenmelidir. Geçmişinde veya mevcut psikozları olan hastalar dikkatle tedavi edilmelidir.
Parkinson hastalarında dopaminerjik tedavi ile halüsinasyon arasında ilişki kurulmuştur.
Madopar diskineziye neden olabilir veya mevcut diskineziyi alevlendirebilir.
Madopar ciddi kardiyovasküler veya pulmoner hastalığı, bronşiyal astım, renal, hepatik veya endokrin hastalığı bulunan hastalarda dikkatle uygulanmalıdır. Rezidüel atrial, nodal veya ventriküler aritmisi olan miyokardiyal infarktüs geçmişi olan hastalarda uygulanırken dikkatli olunmalıdır. Bu tür hastalar, ilk doz ayarlama periyodunda yoğun kardiyak bakım koşullarına sahip bir ünitede dikkatle izlenmelidir.
Tedavi sırasında karaciğer fonksiyonu ve kan sayımı kontrolleri yapılmalıdır.
Diyabetli hastalarda sık olarak kan şekeri testleri yapılmalı ve antidiyabetik ajanların dozu kan şekeri seviyelerine göre ayarlanmalıdır.
Halotan anestezisi uygulanan Madopar tedavisi altındaki hastalarda, kan basıncı dalgalanmaları ve/veya aritmi meydana gelebilir. Bu nedenle, acil vakalar dışında, genel anestezi gerektiren cerrahi müdahalelerden 12-48 saat önce, Madopar tedavisi mümkünse kesilmelidir. Ameliyatı takiben Madopar tedavisine tekrar başlanabilir; doz operasyon öncesi düzeye kademeli olarak artırılmalıdır.
Madopar peptik ülser geçmişine sahip hastalarda üst gastrointestinal kanama olasılığını arttırabilir.
Madopar ortostatik hipotansiyona neden olabilir. Parkinson hastaları postür değişikliklerine cevapta yetersiz kapasiteye sahiptir. Hipotansiyon riski bulunan (antihipertansif ilaç kullananlar gibi) hastalarda veya geçici hipotansif episodları tolere etmekte zayıf (kardiyovasküler veya serebrovasküler hastalıkları olan) hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Madopar ani olarak bırakılmamalıdır. Madopar tedavisinin kesilmesi veya dozun azaltılması sebebiyle Nöroleptik Malign Sendrom (NMS) benzeri kompleks septomlar içeren nadir vakalar görülmüştür. Bu sebeple, Madopar dozu birden azaltıldığında veya kesildiğinde özellikle nöroleptik ilaç alan hastalar dikkatle izlenmelidir. Nöroleptik Malign Sendrom ateş veya hipertermi ile karakterize, nadir görülen ancak hayatı tehdit edici bir sendromdur. Adele rijiditesi, istem dışı hareketler, değişken bilinç, mental durum değişikliklerini içeren nörolojik bulgular; otonomik bozukluk, taşikardi, hızlı solunum, terleme, hiper veya hipotansiyon gibi diğer rahatsızlıklar; kreatin fosfokinazda yükselme, lökositoz, miyoglobinüri, ve artmış serum miyoglobin düzeyleri gibi laboratuvar bulguları rapor edilmiştir.
Hastanın doğru şekilde tedavi edilmesi için bu durumun erken tanısı önemlidir. NMS’nin muhtemel tanı olması göz önünde tutulmalı ve diğer akut hastalıklar (ör. pnömoni, sistemik enfeksiyon, vb.) ekarte edilmelidir. Klinik durum, hem ciddi medikal hastalıklar hem de tedavi edilmemiş veya yetersiz tedavi edilmiş ekstrapramidal semptomlar (EPS) içeriyorsa, ayırıcı tanı daha zor olabilir.
Ayırıcı tanıda göz önünde bulundurulması gereken diğer önemli başlıklar santral antikolinerjik toksisite, sıcak çarpması, ilaç ateşi ve primer santral sinir sistemi patolojisini içerir.
NMS’nin tedavisi şunları içermelidir: 1) Yoğun semptomatik tedavi ve medikal gözetim 2) Beraberinde görülen herhangi bir ciddi medikal problem için mevcut spesifik tedaviler. NMS’nin tedavisinde bromokriptin gibi dopamin agonistleri ve dantrolen gibi kas gevşeticiler sıklıkla kullanılır, ancak etkinlikleri kontrollü çalışmalarda gösterilememiştir.
Pediyatrik hastalarda güvenirlik ve etkinlik açısından yeterli veri yoktur.
Dekstrometorfan ile toksik reaksiyonlar meydana gelmiştir.
Gebelik ve Emzirme Döneminde Kullanımı
Gebelik kategorisi: C
Gebelik döneminde ve yeterli doğum kontrolü uygulamayan, çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlarda, Madopar kesinlikle kontrendikedir (Bkz. Kontrendikasyonları).
Benserazidin anne sütüne geçip geçmediği bilinmediğinden, Madopar tedavisi gerekli olan anneler bebeklerini emzirmemelidir. Zira, yenidoğanda iskelet malformasyonları oluşumu önlenemez.
Araç ve Makine Kullanımı Üzerine Etkisi
Hastanın araç ve makine kullanımı üzerine herhangi bir etkisi bildirilmemiştir.
Yan Etkiler / Advers Etkiler
En çok görülen yan etkiler, bulantı ve tedavinin daha geç dönemlerinde gözlenen koreiform, distonik ve diğer istem dışı hareketleri içeren diskinezilerdir.
Madopar kullanan hastalarda görülen diğer yan etkiler:
Tüm vücut: Göğüs ağrısı, asteni, abdominal ağrı ve sıkıntı, bitkinlik
Kardiyovasküler: Kardiyak düzensizlikler, hipotansiyon, ortostatik hipotansiyon, hipertansiyon, senkop, flebit, çarpıntı, miyokardiyal infarktüs. Ortostatik şikayetler, Madopar dozunun azaltılmasından sonra genellikle düzelir.
Gastrointestinal: Koyu renk tükürük, gastrointestinal kanama, duodenal ülser gelişimi, anoreksi, kusma, ishal, kabızlık, dispepsi, ağızda kuruluk, tat kaybı veya değişiklikleri, gastrointestinal ağrı, disfaji, aşırı tükürük salgısı, mide veya barsakta aşırı gaz birikimi, diş gıcırdaması, dilde yanma hissi, yanma, hıçkırık. Başlıca tedavinin erken döneminde görülen, gastrointestinal sisteme ait istenmeyen etkiler, Madopar bir miktar yiyecek ve sıvıyla birlikte alınarak veya doz kademeli olarak arttırılarak büyük ölçüde kontrol altına alınabilir.
Hematolojik: Agranülositoz, hemolitik veya non-hemolitik anemi, trombositopeni, lökopeni, hemoglobin ve hematokritte düşüş, serum glikozunda yükselme, serum potasyumunda düşüş, serum kreatinin ve ürik asidinde yükselme, laktik dehidrogenaz (LDH), bilirubin, kan üre azotu (BUN), Coombs testi, SGOT (AST) ve SGPT (ALT) değerlerinde anormallik. Bu nedenle, her uzun dönem levodopa içeren tedavide olduğu gibi, kan sayımı, karaciğer fonksiyonları periyodik olarak izlenmelidir.
Aşırı duyarlılık: Anjiyoödem, ürtiker, kaşıntı, Henoch-Schölein pupurası, bülöz lezyonlar, pemfigus benzeri reaksiyonlar.
Kas-iskelet sistemi: Sırt ağrısı, omuz ağrısı, kas krampları, güçsüzlük, bacak ağrısı.
Sinir sistemi/Psikiyatrik: Delüzyonlar, halüsinasyonlar ve paranoid fikirler içeren psikotik episodlar, nöroleptik malign sendrom, bradikinetik episodlar (aç-kapa fenomeni), konfüzyon, ajitasyon, sersemlik, uyuklama hali, kabuslar içeren rüya anormallikleri, uykusuzluk, parestezi, baş ağrısı, intihara eğilim gelişimi eşlik eden veya etmeyen depresyon, demans, artmış libido, ataksi, ekstrapiramidal bozukluk, düşme, anksiyete, yürüyüş anormallikleri, sinirlilik, zihin berraklığında azalma, hafıza bozukluğu, dezoryantasyon, öfori, göz kapağı spazmı (fazla dozun erken işareti olarak alınabilir, doz azaltımı düşünülmelidir), çene kilitlenmsi, artmış tremor, hissizlik, kas seğirmesi, belirti göstermeyen Horner’s sendromunun aktivasyonu, periferik nöropati. Bu yan etkilerden ajitasyon, anksiyete, uykusuzluk, halüsinasyonlar, delüzyonlar ve temporal dezoryantasyon, özellikle yaşlılarda ve bu gibi rahatsızlık hikayesi olan hastalarda görülebilir.
Madopar ile tedavi edilen hastalarda görülebilen depresyon, altta yatan hastalığın etkisi de olabilir. Diskineziler, genellikle dozun düşürülmesi ile ortadan kaldırılabilir veya tolere edilebilir hale getirilebilir. Tedavinin uzaması sonucu görülen donma epizotları, doz sonu kötüleşmesi ve “açkapa” etkisini içeren terapötik cevapta dalgalanmalar, doz ayarlanarak ve küçük tek dozları daha sık vererek, genellikle ortadan kaldırılabilir veya tolere edilebilir hale getirilebilir. Terapötik etkiyi yoğunlaştırmak için, sonradan dozun tekrar arttırılması girişiminde bulunulabilir.
Solunum sistemi: Dispne, üst solunum infeksiyonu, farenks ağrısı, öksürük.
Cilt: Döküntü, terlemede artış, saç dökülmesi, koyu renk ter, malign melanom, kızarma.
Ürogenital: İdrar yolları enfeksiyonu, sık idrara çıkma, koyu renk idrar (genellikle beklemekle koyulaşan kırmızı renk görülür), idrar retansiyonu, idrarını tutamama, idrar yapmada zorluk, priapizm, idrarda lökosit, bakteri, kan, protein, glikoz görülmesi. Bu nedenle, her uzun dönem levodopa içeren tedavide olduğu gibi, böbrek fonksiyonları periyodik olarak izlenmelidir.
Metabolik: Ödem, kilo artışı, kilo kaybı.
Özel duyular: İstem dışı göz hareketleri krizi, çift görme, bulanık görme, dilate pupiller.
Diğer: Düzensiz solunum, baygınlık, ses kısıklığı, kırıklık, ateş basma, uyarılma hissi.
BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
İlaç Etkileşmeleri
Farmakokinetik etkileşmeler
Antikolinerjik bir ilaç olan triheksifenidilin Madopar ile birlikte uygulanması, levodopa absorpsiyon hızını azaltır, fakat miktarını değiştirmez. Demir sülfat, levodopa’ya bağlanarak levodopa’nın maksimum plazma konsantrasyonunu ve EAA’ını %30-50 azaltır. Bu sebeple, demir ve levodopa farklı dozlarda verilmelidir. Demir sülfat ile birlikte tedavi sırasında, hastaların tümünde değil ama bazılarında, klinik olarak anlamlı farmakokinetik değişiklikler gözlenmiştir.
Metoklopramid, levodopa absorpsiyon hızını arttırır. Metoklopramid midenin boşalmasını sağlayarak levodopa’nın biyoyararlanımını arttırmasına rağmen, dopamin reseptör antagonisti özellikleri ile hastalığın kontrolünü ters etkileyebilir.
Bromokriptin, amantadin, selejilin ve domperidon ile levodopa arasında hiçbir farmakokinetik etkileşim bulunmamaktadır.
Farmakodinamik etkileşmeler
Nöroleptikler, opioidler (papaverin), fenitoin ve rezerpin içeren antihipertansif ilaçlar, Madopar’ın etkisini inhibe ederler.
Antihipertansif alan hastanın tedavisine Madopar ilave edildiğinde semptomatik postural hipotansiyon meydana gelebilir. Bu sebeple, Madopar tedavisine başlandığında antihipertansif ilacın dozunu ayarlamak gerekebilir.
İreversibl non-selektif MAO inhibitörleri alan hastalarda Madopar uygulanacaksa, MAO inhibitörlerinin kesilmesi ve Madopar’a başlanması arasında en az iki haftalık bir ara olmalıdır. Aksi takdirde, hipertansif kriz gibi istenmeyen etkiler meydana gelebilir (Bkz. Kontrendikasyonları).
Selejilin gibi selektif MAO-B inhibitörleri ve moklobemid gibi selektif MAO-A inhibitörleri, Madopar tedavisindeki hastalara verilebilir. Etkinlik ve tolerans göz önüne alınarak, hastanın bireysel ihtiyacına göre levodopa dozunun yeniden ayarlanması tavsiye edilir. MAO-A ve MAO-B inhibitörleri kombinasyonunun etkisi, non-selektif MAO inhibisyonuna eşittir. Bu nedenle bu kombinasyon Madopar ile birlikte verilmemelidir (Bkz. Kontrendikasyonları).
Trisiklik antidepresanlarla birlikte kullanıldığında nadiren hipertansiyon ve diskineziyi içeren advers etkiler rapor edilmiştir.
Fenotiazinler, butirofenonlar, risperidon gibi dopamin D2 reseptör antagonistleri ve izoniazid levodopa’nın terapötik etkisini azaltabilir.
Madopar sempatomimetiklerle (adrenalin, noradrenalin, isoproterenol veya amfetamin gibi sempatik sinir sistemini uyaran ajanlar) birlikte uygulanmamalıdır, zira levodopa bunların etkilerini potansiyalize edebilir. Birlikte uygulamanın zorunlu olduğu durumlarda, kardiyovasküler sistemin yakından takip edilmesi gereklidir ve sempatomimetik ilaçların dozlarının azaltılması gerekebilir.
Diğer antiparkinson ilaçlarla (antikolinerjikler, amantadin, dopamin agonistleri) kombinasyon yapılabilir, ancak bu, tedavinin hem istenen, hem de istenmeyen etkilerinin yoğunluğunu artırabilir.
Madopar veya diğer ilacın dozunu azaltmak gerekebilir. Bir COMT inhibitörü ile adjuvan tedaviye başlandığında, Madopar dozunun azaltılması gerekli olabilir. Levodopa’nın etkisi bir süre başlamayacağı için, Madopar tedavisi başladığında, antikolinerjikler aniden bırakılmamalıdır.
Levodopa, katekolamin, kreatinin, ürik asit ve glikoz için yapılan laboratuar testlerinin sonuçlarını etkileyebilir. Madopar alan hastalarda, Coombs testleri hatalı pozitif sonuç verebilir. İlaç, proteinden zengin bir diyetle alındığında, etkinin azaldığı gözlenmiştir.
Levodopa ile 10-25 mg piridoksin hidroklorür (B6 vitamini) verilmesi aromatik amino asit dekarboksilasyon hızını arttırarak levodopa’nın etkisini tersine çevirebilir. Benserazid piridoksinin bu aksiyonunu önlediğinden, Madopar destek piridoksin alan hastalara verilebilir.
Levodopa’nın prolaktin salgılanmasını baskıladığı ve büyüme hormunu seviyesini arttırdığı bilinmektedir.
Kullanım Şekli ve Dozu
Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde;
Standart doz
Madopar ile tedaviye kademeli olarak başlanmalı, doz bireysel olarak saptanmalı ve optimal etki için titre edilmelidir. Aşağıdaki doz uygulamaları, bu konuda yol gösterici olarak kabul edilebilir:
Başlangıç tedavisi
Parkinsonizmin erken evrelerinde, günde 3-4 kez yarım tablet Madopar <125> ile tedaviye başlamak önerilir. Başlangıçtaki doz programının tolere edilebilirliği onaylandığı zaman, hastanın cevabına göre doz yavaş yavaş artırılmalıdır. Optimal etkiye, genellikle 300-800 mg levodopa + 75-200 mg benserazide karşılık gelen günlük Madopar dozu ile ulaşılır ve bu doz, 3 veya daha fazla doza bölünebilir. Optimal etki elde etmek için 4-6 haftaya ihtiyaç vardır. Eğer günlük dozun daha da artırılması gerekirse, bu ayda bir yapılmalıdır.
İdame tedavisi
Ortalama idame dozu, günde 3-6 kez 1 adet Madopar 125 mg tablettir. Bireysel dozların sayısı (üçten az olmamak şartıyla) ve bunların gün içinde dağılımları, optimal etki için titre edilmelidir.
Optimal etki sağlamak için Madopar HBS, Madopar tabletin yerini alabilir.
Özel Doz Talimatları
Yaşlılarda doz dikkatle ayarlanmalıdır. Diğer antiparkinson ilaçları kullanan hastalar, Madopar alabilirler. Bununla beraber, Madopar ile tedavi ilerledikçe ve terapötik etki belirginleştikçe, diğer ilaçların dozajları azaltılmalı veya bu ilaçlar kademeli olarak bırakılmalıdır.
Gün boyunca ilacın etkisinde büyük dalgalanmalar (‘on-off’ fenomeni) olan hastalar, düşük ve daha sık tek dozlar almalı veya Madopar HBS’ye geçmelidirler.
Madopar tabletten Madopar HBS’ye geçiş, tercihen sabah dozu ile başlayarak bir günden diğerine yapılır. Günlük doz ve dozlama aralıkları başlangıçta Madopar tablet ile aynı olmalıdır. 2-3 gün sonra, doz kademeli olarak yaklaşık % 50 artırılmalıdır. Hastalar durumlarının geçici olarak bozulabileceği hakkında bilgilendirilmelidir.
Madopar HBS’nin farmakokinetik özelliklerine bağlı olarak, etkinin başlaması gecikir. Madopar HBS, Madopar tablet ile birlikte kullanıldığında, klinik etki daha hızlı elde edilir. Bu özellikle sonraki günlük dozlardan daha yüksek olan ilk sabah dozu için yararlıdır. Madopar HBS’nin bireylere göre titrasyonu yavaş ve dikkatlice, doz değişiklikleri arasında en az 2-3 gün ara verilerek yürütülmelidir.
Nokturnal immobilitesi olan hastalarda, yatmadan önce Madopar HBS’in son akşam dozunun kademeli olarak 250 mg ‘a yükseltilmesinin pozitif etkilerinin olduğu bildirilmiştir.
Madopar HBS’ye karşı aşırı yanıt (diskinezi), tek dozların azaltılması yerine dozlar arasındaki sürenin artırılması ile kontrol altına alınabilir.
Madopar HBS’ye yanıt yetersiz ise, Madopar tablet ile tedaviye devam edilmelidir.
Hastalar istenmeyen muhtemel psikiyatrik semptomlar için dikkatle gözlenmelidir.
Uygulama Metodu
Yutmayı kolaylaştırmak için, Madopar tabletler küçük parçalara bölünebilir.
Madopar mümkün olduğunca yemekten en az 30 dakika önce veya 1 saat sonra alınmalıdır. Başlıca tedavinin erken döneminde görülen, gastrointestinal sisteme ait istenmeyen etkiler, Madopar bir miktar yiyecek ve sıvıyla birlikte alınarak veya doz yavaşça arttırılarak büyük ölçüde kontrol altına alınabilir (Bkz. Yan Etkiler/Advers Etkiler).
Doz Aşımı
Aşırı dozun en sık görülen belirtileri, normal olmayan istem dışı hareketler, konfüzyon ve uykusuzluktur. Daha nadir olarak bulantı, kusma veya kardiyak aritmiler meydana gelmektedir.
Doz aşımı durumunda, hemen gastrik lavaj yapılması, solunum ve kalp fonksiyonlarının izlenmesi önerilmektedir. Solunum stimulanları, antiaritmikler veya uygunsa nöroleptiklerin uygulanması gerekli olabilir.
Saklama Koşulu
25 oC’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Ticari Şekli
Madopar <125> tablet, 30 adet, cam şişede
Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
Madopar <62.5> kapsül, 100 adet, şişede
Madopar <125> HBS kapsül, 30 adet, cam şişede
Madopar <250> tablet, 30 adet, cam şişede
Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
Ruhsat Sahibi
F. Hoffmann-La Roche Ltd. Basel, İsviçre lisansı ile DEVA HOLDİNG A.Ş.
Halkalı Merkez Mah. Basın Ekspres Cad. No:1 34303 Küçükçekmece-İSTANBUL
İmalatçı
Sandoz Grup Sağlık Ürünleri İlaçları Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, Gebze, Kocaeli
Ruhsat Numarası: 05.05.2009 – 218/94
Reçete ile satılır.
Prospektüs Onay Tarihi: 06.05.2009